9 Kasım 2010 Salı

KASLARIN DA HAFIZASI VARMIŞ

Geçmişte spor yaptıktan sonra uzun süre tembellik yapıp sporu ihmal etmesine rağmen, yeniden spora başladığında sizden çok kısa sürede yeniden fit hale gelenler sizi şaşırtıyor mu?

Sağlıklı yaşam için spor yapmanın önemini her daim insanların bildiği bir gerçektir. Spor yaparak vücudumuzu zinde tuttuğumuz gibi psikolojik olarak da rahatlattığı bilim tarafından da onaylanan bir gerçektir. Ve son bilimsel çalışmalarla da anlaşılıyor ki yaptığımız her spor,  aradan uzun zaman geçsede bizim karşımıza bir güzellik olarak çıkıyor.


Bilim geçmişte spor yapanların kısa sürede bu şekilde yeniden fit olabilmesinin bir sebebi var diyor. Kaslar eskiden sahip oldukları güçleri hatırlayan bir hafızaya sahip. Ve bu nerdeyse ömrün geri kalan zamanı için kalıcı gözüküyor.  Bu çarpıcı bilgiyi Oslo Üniversitesi psikologlarından Kristian Gundersen ve ekibi uzun süredir yaptıkları araştırmanın yeni açıkladıkları raporunda, eskiden spor yapmış kişilere bu müjdeyi veriyor. Araştırma, kasların spor bırakıldığında ilk haline geri döndüğü tezini çürütüyor.  

‘’Araştırmalarımız kaslardaki değişimin bazı kalıcı sonuçlar bıraktığını ortaya koyuyor’’ diye konuşan Gundersen, “Bu kalıcılık sonsuza kadar mı bilmiyoruz henüz ama oldukça uzun bir zaman olduğunu söyleyebiliriz’’ dedi.  


Kaslar, kimyasal enerjiyi güce ve mekanik işe dönüştüren bir çeşit biyolojik makineler olarak tanımlanabilir. Her hareketimiz için enerji gereklidir. Kandaki glikoz, bir makineyi çalıştıran yakıt gibi bu enerjiyi sağlar. Asıl kimyasal işlem ise glikozun karbondioksit ve suya ayrışmasıdır. Bu işlem sırasında açığa çıkan enerji kas proteinleri tarafından büzülmek amacıyla kullanılır. Bu kimyasal reaksiyon hayli fazla miktarda oksijen gerektirir. Oysa bu oksijen miktarı, kolay kolay sağlanamaz. Kaslar, bu sorunu aşabilmek için glikozu oksijenin yardımı olmadan laktik aside dönüştürme yeteneklerini kullanırlar. İşte gerekli olan enerji de bu işlem sırasında açığa çıkar. 


>>>"… Kemiklere de bir bak nasıl biraraya getiriyoruz, sonra da onlara et giydiriyoruz?…" (Bakara Suresi, 259)


Araştırmaya fareler üzerinde başlayan bilimadamları, farelere belli bir süre kaslarını geliştirecek hareketler yaptırdı. Kaslar, ‘nuclei’ diye anılan ve bir fabrika gibi yeni kas üreten küçük hücre çekirdekler geliştiriyor bu süreçte. Sonra bu hareketleri yapması kesilen farelerin, mikro kameralarda takip edilen kaslarının, kas kütlesini kaybetmeye başlamasına rağmen söz konusu hücre çekirdekleri üretmeye devam ettiği gözlendi. Bu çekirdekler yeniden spor başladığında kasların hemen uyum göstererek yeniden eski formuna dönüşmesine neden oluyor.


!!! Psikolog Gundersen, her ne kadar geçmişte çalıştırılmış kasların geri gelme yeteneği bulunsa da, kasların hafıza yeteneğinin zamanla zayıfladığına dikkat çekerek, ‘’Nuclei çekirdeklerini geliştirmenin gençlikte çok daha kolay olduğunu biliyoruz. Bu sebeple, gençken bolca spor yaparsanız, ileriki yaşlarınızda spor yaptığınızda yeniden fit olmanızı oldukça kolaylaştıracaktır. Gençken yapılan sporun karını ihtiyarladıkça göreceksiniz.’’ diye konuşuyor.


Spor esnasında, özellikle bacak kasları gibi uzun kasların hareket ettirilmesi (izometrik hareketler) ile kan dolaşımı hızlanır, hücrelere giden oksijen miktarında artış olur. Bunun sonucunda kişinin üzerindeki bitkinlik kaybolur, toksik maddelerin vücuttan atılmasıyla da kişi dinçleşir. (Prof. Dr. Fehmi Tuncel, Bilim Teknik Dergisi, Ocak 1993.) Aynı zamanda vücut mikroplara karşı çok daha dirençli bir hale gelir. Düzenli egzersiz yapan kişiler geniş ve temiz damarlara sahip olurlar. Bu da damarların tıkanmasını, dolayısıyla kalp hastalıklarını önleyici etki yapar. (Barbara A. Brehm, Your Health and Fitness, Fitness Management Magazine, 1990.) Ayrıca düzenli yapılan egzersiz, kan şekerinin dengesini sağlayarak şeker hastalığını önleyici rol oynar. Sporun karaciğer üzerindeki olumlu etkileri, "iyi kolesterol" diye adlandırabileceğimiz kolesterol seviyesini yükseltir (Kathleen Mullen, Some Benefits of Exercise, Medical Times, C.Brown Publishers, 1986.).


Hz. Eyüp'e şeytanın vermiş olduğu sıkıntı ve rahatsızlığa karşılık Allah'ın bildirdiği tavsiyelerden biri "ayağını depretmesi"dir. Ayette geçen bu ifade hareket etmenin, spor yapmanın faydalarına işaret ediyor olabilir.

>>> “Kulumuz Eyyub'u da hatırla. Hani o: "Herhalde şeytan, bana kahredici bir acı ve azap dokundurdu" diye Rabbine seslenmişti. "Ayağını depret. İşte yıkanacak ve içecek soğuk (su," diye vahyettik).”  (Sad Suresi, 41-42)
 Ayrıca ayakların çıplak olarak yere basılması, vücutta birikmiş statik elektriğin boşaltılmasında çok etkili bir yöntemdir. Bu yöntem vücut için bir nevi topraklama görevi görür.

Bunun yanında ayette dikkat çekildiği gibi yıkanmanın da, vücuttaki statik elektriğin atılmasında en etkili yöntem olduğu bilinmektedir. Yıkanmayla birlikte vücutta oluşan fiziksel temizliğin yanı sıra, kişinin üzerindeki muhtemel gerilim ve sıkıntı da azalır. Bu nedenle yıkanmak, hem stres hem de ateşli hastalıklar başta olmak üzere, birçok fiziksel ve psikolojik rahatsızlık üzerinde iyileştirici etkiye sahiptir.

!!! Her biri beden ve ruh sağlığımız için hayati önem taşıyan bu tavsiyelerin bir arada uygulanması ise, en ideal sonucu verecektir.