Hiç şüphe etmeden yapılan en güzel fedakârlık örneklerinden biri Macar turist babanın davranışı.

Fedakarlık denilince sayılmaya başlanır, yapılanlar en ince ayrıntısına kadar düşünülüp ‘ben yaptım’ cümleleri kurulmaya başlanır. Ya da daha yapılmadan fedakârlık, ince hesaplarla kafa yorulmaya başlanır.

Hâlbuki fedakârlık; insanın sahip olduğu, sevdiği, değer verdiği şeylerden hiç düşünmeden ve seve seve feragat edebilmesidir. İnandığı değerler ya da sevdiği insanlar uğruna gerektiğinde kendi çıkarlarından vazgeçip her türlü zorluk ve sıkıntıyı göze alabilmesi, bu konuda elinden gelenin en fazlasını yapabilecek şevk, azim ve iradeyi kendisinde bulabilmesidir.

Macar turist Tomas Peter Markoczy, eşini kaldıkları otelde bırakarak kızı Mercell Bendegur Markoczy ile birlikte gezmeye çıktı. Otelin önündeki D-400 karayolunda karşıdan karşıya geçmek isteyen baba kız orta refüjde durdu. Babasının elini bırakan Mercell Bendegur Markoczy aniden yola fırladı. Bir otomobilin geldiğini fark ederek, kızını kurtarmak isteyen baba Markoczy de yola atladı. Baba, kızını otomobilin önünden alarak hızla kaldırıma fırlattı. 

***"Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz..." (Al-i İmran Suresi, 92) ayetiyle insanları gerçek anlamda iyiliğe ulaştıracak olan en temel ahlak özelliklerinden biri olan"fedakarlık" olduğu belirtilmiş. 

Babasının yol kenarına fırlattığı küçük kız ise başını kaldırıma vurdu. Baba ve kızı yaşamlarını yitirdi.

Babasının otomobilin önünden alarak fırlattığı küçük kızın da başını kaldırıma çarpması sonucu beyin kanaması geçirerek öldüğü belirlendi. Bu sırada Alanya’dan Manavgat yönüne giden Bilal Aladağ’ın kullandığı otomobil Markoczy’ye çarptı. Kaza sırasında Tomas Peter Markoczy, olay yerinde hayatını kaybetti.

Hayatlarını kaybetseler dahi tüm insanlığa fedakarlık adına düşünülecek bir ölüm Allah nasip etmiş baba kıza. Baba kızını kurtarmak istese de eceli gelen kişi kendisi için kaderinde belirlenmiş en hayırlı vakitte, tek bir saniye bile ertelenmeden bu sonla karşılaşır: 

***Oysa Allah, kendi eceli gelmiş bulunan hiçbir kimseyi kesinlikle ertelemez. Allah, yaptiklarinizdan haberdardır. (Münafikun Suresi, 11) 

İnsan nefsi bencillik, egoistlik, kıskançlık gibi çeşitli kötü ahlak özelliklerine yatkındır. Nefsini eğitmediği takdirde, bu duygular kişinin tüm ahlakına hakim olur. Böyle bir kişi ise genellikle herkesten çok, hatta çoğu zaman yalnızca kendisini düşünür. Allah,

***"... Kim nefsinin bencil-tutkularından (ya da cimri tutumundan) korunursa; işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır." (Teğabün Suresi, 16) ayetiyle dünyada ve ahirette insanları kurtuluşa yöneltecek olan tavrın, nefislerinin bu kötü özelliğinden sakınmak olduğunu bildirmiştir.

Fedakarlık denince akla, sadece insanın maddi anlamda sahip olduklarının bir kısmını ya da ihtiyacından fazlasını başkalarına vermesi gelmemelidir.

Fedakarlık, insanın hayatının tümüne hakim olan bir hayat şeklidir. Bu fedakârlık ruhu, kişinin çevresindeki her konuya karşı vicdani bir duyarlılık içerisinde olmasını gerektirir.

Fedakarlık, insanın karşılaştığı toplumsal sorunlardan, dünyanın dört bir yanında zulüm ve eziyet gören, açlık çeken, ihtiyaç içerisindeki insanlara kadar olabilecek her konuda kendisini sorumlu hissetmesi ve tüm bunlara çözüm getirmeyi hedeflemesidir.