16 Kasım 2010 Salı

HİPNOZ BİR UYKU HALİ Mİ?.. SİZİ KİMSE UYUTAMAZ MI?..

Hiç bir hipnotist zaten sizin uyumanızı beklemez. Uyku başka şeydir hipnoz başka. Uyku ile hipnoz arsında belirgin farkları şöyle sıralayabiliriz: 

1. Uyurken gözlerinizi kapatmak zorundasınız, hipnozda bu şart değildir.

2. Uykuda çevrenizde konuşulanları duyamazsınız. Hipnozda hipnotistin sesini duyarsınız.

3. Uykuda yatakta dönüp durabilirsiniz. Hipnozda bir çok insanın hareket etmesi kolay olmaz.

4. Uykuda konsantrasyon kabiliyetiniz neredeyse yok olur. Hipnozda konsantrasyon yeteneğinizi kullanırsınız. Ayrıca hipnoz için çok üstün bir konsantrasyon yeteneği de olmazsa olmaz değildir.

5. EEG kayıtları uykuda beynin biraz alfa dalgaları ürettiği görülür. Hipnozda alfa dalgaları uyanıklığa yakın ve yüksektir.
EEG cihazı beynin elektriksel impulslarını ölçebilen cihazlardır. Uykuda ve hipnozda beynin farklı farklı dalgalar üretmesi hipnozun ve uykunun ayrı ayrı şeyler olduğunu gösterir.

Aynı zamanda kişi hipnozdayken kendinden geçmez ya da kontrolünü kaybetmez.  Medyada bazı şovmenlerin sizlere tanıttığı gibi hipnoz bir zihinsel zayıflık yada kolay aldanma hali hiç değildir. 

Hipnozdaki insana gerçekte istemediği bir şeyi yaptırmak mümkün müdür ?

Hastane de çalıştığım bir dönemde hastanede çalışan bayan bir personel arkadaşıma hipnoz uygulamıştım. O esnada ayağında galoşlar vardı. Hipnozdan sonra galoşlarını hiç çıkarmamasını hatta mesai bittiğinde bile galoşları çıkarmadan dolmuşa kadar yürüyeceğini telkin ettim. Ama bu arkadaşım bu telkinime uymadı. Bunun gibi bir çok deneysel çalışma yapıldı ve insanlar hipnozda olsalar da, ancak kendi özlerine ve benliklerine uygun olan telkinleri benimsedikleri anlaşıldı. Bu deneylerden açıkça çıkarılabilecek sonuçlara göre hipnozda insanlar hipnotistin söylediği her şeyi sorgulamadan kabul etmezler. Hipnoz insanları robotlaştırmak değildir.  

Hipnoza yatkınlık var mıdır ? Herkes Hipnozdan Yararlanabilir mi ?

İnsanların % 95'i ilk seansta hipnoza ulaşabilirler. Diğerleri ise hipnoz durumunu  kademeli olarak yaşayarak ve öğrenerek derin hipnozlara kendilerini ulaştırmayı öğrenirler. Bazı insanların hipnoza yatkın olması diğerlerinin hipnozu öğrenemeyeceği anlamına gelmez.

Ortalama bir zekaya, sağlığa, duygusal ve sosyal gelişime sahip her insan hipnozu yaşayabilir. Hipnoz meydana gelmemişse bunun nedenleri  hipnoza yatkınlık testlerinin skor tablolarında aranmamalıdır. Hipnoz meydana gelmemişse danışanın düşünce yapısı ve duygusal ihtiyaçları gözden geçirilmelidir. Danışanın duyguları skorlarından daha önemlidir. Bir örnekle açıklamam sanırım daha iyi olur. Hipnoz halini yaşayamayan bir danışanım kocasının kendisini dışarıda beklediğini aklının sürekli kocasında ve çocuğunda olduğunu çünkü kocasının çok sinirli olduğunu çocuğunun ise yaramaz olduğunu söylemişti. Böyle bir psikoloji içinde bulunan danışanların hipnozu yaşama ihtimalleri azalır.

Genel olarak sağ beyin fonksiyonlarını daha iyi kullanabilen entelektüel kişiler, çocuklar ve gençler hipnoza daha yatkındır. Tutkulu ve duygusal insanlar analitik ve şüpheci insanlara göre hipnoz deneyimini çok daha kolay yaşarlar. Analitik zihne sahip insanlar tek kişilik değil 3-4 kişilik düşünürler ve çok soru sorarlar. İradesi zayıf insanların kolay hipnotize edileceği düşüncesi sadece yanlış bir düşüncedir.

Hipnoza yatkın olduğu ispatlanan bir kişilik tipi yoktur. Bazı araştırmacılar göz kürelerinin arkaya yaslanabilme yeteneği ile hipnoza yatkınlık arasında doğru orantı olduğunu savunmaktadırlar. Bu araştırmacılar göz kürelerini göz akı hiç görünmeyecek şekilde arkaya yaslayabilen (roll-back) insanların hipnoza en yatkın gurubu oluşturduğunu savunurlar.

Hipnoza yatkınlığınızın ne düzeyde olduğunu anlamanın en emin yolu bir hipnoz seansına katılmanızdır. Hipnoza yatkınlığı az olan insanların biraz pratik yaparak mesafeyi kapattıkları bilinmektedir.

Çok deneyimi bir hipnotistin bile hipnoz uygulayamadığı insanlar nadir de olsa çıkmaktadır. Hipnoz etkili ve hızlı bir yöntemdir ancak % 100 herkese uygulanabilen bir yöntem değildir.

◊◊◊◊◊

(Önlerine) Kitap konulmuştur; artık suçlu günahkarların, onda olanlardan dolayı dehşetle korkuya kapıldıklarını görürsün. Derler ki: Eyvahlar bize, bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bırakmayıp her şeyi sayıp döküyor? Yapıp ettiklerini (önlerinde) hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmez. Kehf Suresi 49. Ayet