tespit etti.
Gece ile gündüz yaş ile kuru, ak ile kara, artı ile eksi... Makrokosmosta ve mikrokosmosta birçok şeyin aksi ile birlikte yaratıldığını görmek mümkün. Peki ya görmediklerimiz? Mesela yaşadığımız dünyanın çifti ya da her birimizin çiftleri evrenin ulaşamadığımız noktalarında mevcut mu?
Erkeklik dişilik, "çift" kavramının bir karşılığı olmakla birlikte, ayette bahsedilen "bilmedikleri nice şeylerden" ifadesi daha geniş bir anlam içermektedir. Nitekim maddenin çiftler halinde yaratıldığını ortaya koyan İngiliz bilim adamı Paul Dirac, 1933 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü kazandı. "Parité" adı verilen bu buluş, maddenin anti madde denilen bir çifti olduğunu ortaya koymuştur. Anti-madde, maddenin tersi özellikler taşır. Örneğin maddenin tersine anti-maddenin elektronları artı, protonları da eksi yüklüdür. Bu gerçek bilimsel bir kaynakta şöyle ifade edilmektedir:
“... Her parçacığın zıt yükte bir antiparçacığı vardır. Kararsızlık ilişkisi bize bu çiftlerin varoluşu ve yokoluşunun her yerde ve her zaman aynı anda oluştuğunu göstermektedir.
( http://www.2think.org/nothingness.shtml; Nothingness: The Science of Empty Space, Henning Genz, s. 205)”
***Ve Biz, herşeyi iki çift yarattık. Umulur ki, öğüt alıp-düşünürsünüz. (Zariyat Suresi, 49)
İngiliz Times gazetesinde yer alan habere göre, İtalya’da bir süre önce şiddetli bir depremin meydana geldiği L’Aquila kentinde yerin bir kilometre derinine yerleştirilen cihazla yapılan ölçümler, Yer’in içyapısının kimyasal bileşimini anlamada yardımcı olacak.
Bilim insanları, keşfin deprem ve volkanik faaliyetler gibi yer hareketlerini önceden tahmin etmede kullanılacak modellerin doğruluk ve hassasiyetini artırmasını umuyor.
Borexino detektörü adı verilen 18 metre çapındaki cihazla Yer kabuğunun içinde ilk kez tespit edilen jeo-nötronların kütlesi ve elektrik yükü bulunmuyor, Dünya’nın mantosundaki radyoaktif elementlerin parçalanarak, daha dengeli maddeler haline gelirken ortaya çıkıyorlar.
Uranyum ve toryum gibi elementlerin ayrışmasının gezegenin içinde ortaya çıkan ısının yüzde 50’den fazlasına katkıda bulunduğu düşünülüyor.
Bu ısı da mantoda, volkanik faaliyet ve tektonik hareketleri etkileyen sıcaklık dalgalarına neden oluyor.
Evren yoktu.. Hiçlikti.. Madde yoktu.. Hacim yoktu.. Sonra bir patlama ve 1. saniyede toplu iğne başı büyüklüğünden dünyanın 80 katı büyüklüğüne ulaşan bir hızla büyüyen bu evren halen aynı hızda hatta biraz daha hızlanarak büyümeye devam ediyor. Tahminen 13.5 milyar yıldır.
Patlama gerçekleştiğinde evren madde ve anti-maddeyi yarattı. Birbirini yok eden bu madde ve anti madde dengesiz şekilde oluştu. Her 100 milyon anti-maddeye karşı 100 milyon 1 madde oluştu. İşte her şeyin başlangıcı bu minik dengesizlikti.
Madde ve anti-maddenin çarpışması güneşten 100 milyon kat daha büyük bir ısının ortaya çıkmasına sebep oluyor. Ve her çarpışma farklı bir atomun oluşmasına neden oldu.
Fakat o kadar büyük bir sıcaklık vardı ki protonlar ve nötronlar birbirlerine bağlanamıyordu. Evrenin soğuması gerekiyordu. Ve evren genişledikçe soğuyordu.
Araştırmalara göre antimadde evrenin kocaman bir aynada yansıyan karşılığı gibi ve burada, madde dünyasındaki parçacıkların çoğu özelliği. adeta ters yüz edilmiştir. Biri diğerinin aksi gibi davranan madde ve antimaddenin ilginç bir özelliği ise birbirlerinin varlığına tahammül edememeleri. Bu iki madde bir araya geldikleri zaman her ikisi de şiddetli bir gama ışıması yayarak yok oluyor Bu işleme yok olma [annihilatiaon] deniliyor.
Antimadde ile günlük hayatımızda karşılaşmamız mümkün değil, ancak laboratuarlarda yapılan teferruatlı deneylerde, saniyeler süren kısa bir zaman zarfında antimadde bize yüzünü gösteriyor. Madde ile antimadde nasıl bir araya geldiklerinde birbirlerini yok edip gama ışınlarına dönüşüyorlarsa, gama ışınları da kendiliğinden bir parçacıkla onun antimaddesini meydana getirebiliyor. Bu sürece "çift oluşturma [pair creation]" deniliyor.
***Yerin bitirdiklerinden, kendi nefislerinden ve daha bilmedikleri nice şeylerden bütün çiftleri yaratan (Allah çok) Yücedir. (Yasin Suresi, 36)