18 Eylül 2010 Cumartesi

Yeryüzündeki iki yer altı örgütü: ‘AGARTA’ VE ‘ŞAMBALA’... KÖTÜLERLE İYİLERİN MÜCADELESİ !

Şambala ve “Şeytan Planı” – Agarta ve Gizli İlimlerin Sahibi Hz Hızır ve Ekibinin Kıyamete Kadar Sürecek Mücadelesi..

 Kuran’ı Kerim'de de Şeytan, aslında Cennet katında olan ama isyan ettiği için ayrılması emredilen bir varlık olarak anılır. Yani aynen aynı bilgilere kökene sahipken Agarta ve Şambala’nın birbirinden ayrılması gibi…

Dünya üzerinde nasıl Agarta ve Şambala olarak biri pozitif diğeri negatif kutbun temsilcileri ortaya çıkmışsa, bu oluşumun desteklenmesi ve yaygınlaştırılabilmesi için insani boyutta, ruhsal alanda da bunların desteklenmesi vardır.

Hatta önce ruhsal planda bu oluşumun gerçekleştirilmiş olduğunu söyleyebiliriz. Önce ruhsal planda gerçekleşen bu kutuplaşma daha sonra fizik dünyaya yansımı ve Agarta ve Şambala olarak iki kutup ortaya çıkmıştır.

 Şeytan planıyla ilgili olan rahiplerinde Şambala rahipleri olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Nitekim Ortaçağ’ da yapılan ve Şeytan’ı tasvir eden tablolardan birinin adının Belial olması son derece düşündürücüdür.

Yine dini literatürde Şeytanla ilgili bir başka tema daha dikkatlerimizi çeker: Şeytan belli bir süre serbest bırakılmıştır ama zamanı gelince bu gücü elinden alınacaktır. Peki, ne zaman? Dini metinler buna da bir süre göstermişlerdir: Kıyamette…

 Kıyametin insanlığın uyanışı anlamına geldiğin dikkate alırsak mesele bir anda gözlerimizin önünde netleşmeye başlayacaktır. Şeytan’ın görevi tamamlandığında insanlık kıyama varacaktır. Ayağa kalkacak ve ölü anlayışlardan uyanacak yani şuurlanacak ve bilgilenecektir. 

Agartha kelimesi; “Agharta” ve “Agarthi” olarak da kullanılabiliyor. Agarta veya Agarti sözcükleri Sanskritçe de “ele geçirilemeyen, ulaşılamayan, her şeyden korunmuş, şiddetin yakalayamayacağı, anarşinin erişemeyeceği” anlamlarına gelmekte.

Bir de “Şambala” (Shambalah) kelimesi var. Bunu da söylemek gerekiyor ki, meraklıları için şaşırtıcı olmasın.

Kimi kaynak ve kişilere göre Şambala, Agarta'ya karşıt olarak kurulmuş, gizli bir menfi merkez.

Her iki gruba da bakıldığında, hem Şambala hem de Agarta’ nın ezoterik bilgileri gizledikleri görülmektedir. Bu bakımdan konu ele alındığında her iki grup arasında uygulamada bir ortaklıktan söz edilebilir. 

Evet, bu açıdan bakıldığında Şambala çok önemli bir vazifeyi üstüne almış olduğu görülmektedir.
 
Çünkü Demir Çağ olarak nitelendirilen bizim devremize ait insanlık ailesinin pozitif enerjilerden daha çok negatif enerjileri kullanma tatbikatı yapmaları hedeflenmişti. Peki, ama neden? Bunun tek bir cevabı vardı. İnsanlığın ruhsal ve fiziksel gelişimleri için böyle bir inişin tatbikatı gerekliydi. Ruhun kendi içindeki ışığı en zor şartlarda bile yaşatabilme hünerini gösterme becerisini nasıl göstereceğinin bir sınavı içine girilmişti. Bu süreç bizim devremizin başlangıcından günümüze kadar sürmüştür. Bu süreç içinde yani 10.000 yılı aşkın süredir, dünya üzerinde eşi benzeri görülmemiş negatif negatif alanda gerçekleştirilen tatbikatlarla son derece zorlu bir dönem yaşanmıştır.

Bu süreç içinde dünya üzerinde bitip tükenmeyen savaşlar bunun en canlı örneğiydi. Savaşlar ne yazık ki günümüzde de devam etmekte ve bu negatif sürece hizmet edenler hala bulunmaktadır.

Sözünü ettiğimiz dini terminoloji ile ezoterik terminolojiyi birleştirirsek, ortaya çıkan sonuç şudur: 

Şambala’nın hâkimiyeti bittiğinde yani Agarta hâkimiyeti ele aldığında, insanlık yeniden çıkışa geçecektir. Bu tüm dinlerde vaat edilmiş bir sondur ve bu sona doğru insanlık hızla yol almaktadır. Böylelikle insanlığın önündeki bu iniş ve sonrasında çıkış sürecinin yaşanması gerçekleşecektir. 

Şambala’nın da katkılarıyla insanlığın aşağıya inişi gerçekleşmiş durumdadır. Ancak unutulmaması gereken ve bizi bugün için asıl ilgilendiren mesele, artık bu gidişatın değişme vaktinin gelmeye başlamış olmasıdır.

Burada önemli olan bir diğer nokta da, bu değişimin fiziksel ve ruhsal olarak birbirleriyle bağlantılı olmasıdır. Yani dünya üzerinde sade ruhsal değişim değil, jeofiziksel, iklimsel ve benzeri değişimlerinde daha önce yaşandığı gibi bundan sonrada yaşanacak olmasıdır.

AGARTA VE ŞAMBALA NERELERDE TOPLANIYOR?


Agarta, bizim bildiğimiz mekanlarda, toplantı salonlarında, binalarda toplantı yapmıyorlar. Yani onlar için yerin katmanları, yerin altı da mekan olmuş oluyor. Yer altındaki mağaralar da onlar için mekan olmuş oluyor. Çünkü maddenin içine hulul etme (girme) özellikleri var, maddenin içine girip çıkabiliyorlar. Duvardan girip çıkabiliyor. Agarta denilen olay budur; yani yeraltı mağaralarındaki hayattır, oradaki yapılan toplantılar.


Bir de onların Şambala’ları var, yani onların karşılığı şeytan. Şeytanın güruhu, Şambala ekibi. İnsan şeklinde zuhur ediyor, insan zannediyorlar, öldürülen o olmuş oluyor. Şeytan insan şekline bürünüyor, deccal denilen varlık budur işte. Bir de bunun ekibi oluyor işte, yer altı ekibi oluyor.

AGARTA VE HZ HIZIR

Agarta, dünya insanlığının tekamülünde sorumluluk sahibidir. İlahi Hiyerarşi'ye hizmet eder. Dünyanın Efendisi ve "Kutup" olarak ifade edilen ve "Brahatma" veya "Brahitma" adıyla belirtilen Agarta'nın lideri, Dünya'yı sevk ve idare eden İlahi Hiyerarşi'nin fizik alemdeki temsilcisidir.

Agarta’nın başı Hz Hızır. Devlet kuruluşları ve yıkılışlarını direkt organize eden o. Devlet yıkılışı, devlet kuruluşunda görev alır Hz. Hızır (a.s.). Mesela Osmanlı’nın yıkılışında da görevdeydi, vazife başındaydı. Devlet kuruluşlarında görev alır. Kuran’da da bu açıkça ifade ediliyor Kehf Suresi’ne bakanlar görürler. Yani bir devletin yıkılışına karar verildiğinde Hz. Hızır (a.s.) mutlaka oradadır. Kurulmasına karar verilmesinde de yine oradadır. Yani oradaki ricalin (yüksek makamlardaki devlet adamları) başındadır; 40’lar, 7’ler. Bizim bilmediğimiz manevi sultanlar vardır. Görev ehli vardır. 

Hz. Hızır (a.s.)’ın da bir derin dünya devleti vardır. Bir küfrün derin dünya devleti vardır. Başkanı da şeytandır. Bir de Müslümanların derin dünya devleti vardır, onun da başkanı Hz. Hızır (a.s.)’dır. Derin dünya devleti her dönemde olur, her zaman olur. Kıyamete kadar da olacaktır. Yani Hızır (a.s.) her zaman görevde olacaktır. Kıyamette bile bir kenara çekilip seyredecektir kıyameti. Nasıl İstanbul fethedilirken surların üzerine oturdu, seyretti askerleri. Kıyamet koparken de öyle, bir kenara oturup seyredecektir insanların halini

RENE GUENON’A GÖRE AGARTA’NIN TARİFİ

1912'de Müslüman olduktan sonra Abdül Vahid Yahya adını alan; ezoterik, okült ve mistik konularda çok sayıda yapıtı bulunan Fransız asıllı Mısırlı düşünür ve yazar Rene Guenon'a göre tradisyonlarda "Kutsal Dağ", "Dünyanın Merkezi" olarak ifade edilen yer, O'nun mekânıdır. Kimilerine göre, dünyanın tüm geçmişi, yitik kıtalara indirilmiş dinler ve kozmik öğretiler, Agarta arşivlerinde kayıtlıdır ve birçok peygamber (Musa, İsa), dinlerini kurmadan önce, bu arşivleri incelemişlerdir ki, bazıları burada 'inisiyasyon'dan da geçmiştir.


Agarta'nın yeryüzüne açılan 7 (kimi kaynaklara göre 4) ana çıkış noktası bulunmakla birlikte, mağaralarda inzivaya çekilen bilgelerin ve mağaralarda etkinliklerini sürdüren bazı inisiyatik toplulukların Agartalılar ile ilişki içinde oldukları ileri sürülür.

Rene Guenon'a göre bu durum, en çok, Türklerin yaşadığı Orta Asya'da görülmektedir. Kimi yazarlara göre, Göktürk, Uygur ve Hun masallarındaki, "ataların kutsal mağaraları" ve bir mağaradan geçilerek ulaşılan "gizli ülke" inanışında Agarta'nın sembolizmi bulunmaktadır. Tibet tradisyonlarına göre, Agartalılar şimdiki devrenin sonunda dışarı çıkacak ve Agarta'nın lideri yeryüzündeki menfiliği yenecektir.


Agarta’nın ne olduğuna ilişkin en yaygın, internet ve ansiklopedik kaynaklarda kullanılan tanım, “Tibet ve Orta-Asya tradisyonlarında sözü edilen, Asya’daki sıradağların içinde bulunduğu ileri sürülen efsanevi bir yer altı organizasyonu”dur.

Ancak bu tanım, ivedilikle not düşülmeli ki, “Agarta”yı anlamak ve çözmek için tamamıyla yetersiz. Ne bu kadar basit ne de bu denli sığ. Ancak bir açılış tanımı olarak kullanılabilir.

Günümüze değin “Agarta”nın ne olduğunu inceleyen bir çok yayın ve yazar bulunuyor. Bunlar içinde en ünlüleri ve kaynak olarak en itibar edilenleri üç tane. Bunları meraklıları için öncelikli olarak-konunun daha başında-yazalım. Saint-Yves d'Alveydre, Ferdinand Ossendowsky ve René Guénon.

Guenon’a göre, çok eski bir tufan bugünkü Gobi bölgesinde çok gelişmiş bir uygarlık yok olmuştur. Burada yaşamakta olan “spiritüel mürşitler” Himalayaların altında yer almakta olan büyük bir mağara şebekesine sığınmışlar.


Bu tezin bir devamı var. Coğrafi bir tanım verip, siyasi bir bilgiyi de içeriyor. Yukarıda “Agarta ve Şambala” ilişkisine değinmiştik. “Ayrı-rakip” olduklarına ilişkin bilgi burada bulunuyor.

Bu göçten sonra, iki gruba ayrılıyorlar ve "sağ elin yolu” diye anılan grup Agarta’ya, yani dünya hayatından uzak “murakabe ve mükaşefe”de bulunma ülkesine, "sol elin yolu" diye anılan diğer grup ise “Şambala”ya yani kaba güç ülkesine yerleşiyor.

BİR SONRAKİ YAZIMIZDA HİTLER’İN NASIL VE NE ŞEKİLDE ŞAMBALACILAR TARAFINDAN KULLANILDIĞINI, ÜNLÜ THULE ÖRGÜTÜNÜN ASLINDA BİR ŞAMBALA, ŞEYTAN TARİKATI OLDUĞUNU DELİLLERİYLE SİZE SUNACAĞIZ.