30 Haziran 2010 Çarşamba

ASLINDA TEK AN VAR O DA 'ŞU AN’

Hafızamızda olmayan varlıklar ve olaylar bizim için yoktur veya ölmüştür, geçmiştir.
Bir insanın geçmişi, aslında o insanın hafızasında yer alan bilgilerden ibarettir. Eğer bu insanın hafızası silinse, geçmişi kalmayacaktır. Hafızası ve düşünceleri alınan bir insan için sadece içinde yaşadığı "an", yani "şu an" kalacaktır.
Zaman, beyinde saklanan birtakım hayaller arasında kıyas yapılmasıyla var olmaktadır.
Eğer bir insanın hafızası olmasa, beyni bu tür yorumlar yapmaz ve dolayısıyla zaman algısı da oluşmaz. 
Örneğin ilkokula kaydolduğumuz an hafızamızda bulunan bir bilgidir ve biz bu nedenle bunu geçmiş bir olay olarak algılarız. 
Wilder Penfield; yaptığı çalışmalar sonucunda şöyle bir yorum da bulunmuş:
“Bilinç akışında daha önce kaydedilen bellek kayıtları (engram) kişinin dikkatinin-farkındalığının yoğunlaşmasından, düşünce ve duygu durumlarından doğan ardışık kayıtlardır. İnsanın geçmiş bilincinin tamamı için kayıtlardan birisi yeterli değildir.”
Beyin ameliyatları esnasında epileptik hastalara, elektrik akımları uyguladı ve şakak lobunun ön-yan kıvrımları (anterior-lateral temporal gyrus) uyardığında “yeniden yaşanmışlık” hissi oluştuğunu, bunun bilincin beynin elektrikle uyarımıyla kolayca değişebileceğini gösterdiğini öne sürdü (1975). Bu “yaşanmış halüsinasyonları” tanımlayarak, zamanda geriye doğru giderek eskiden kişide bilinçli kayıtlanmış olan olay, yer, ses, duygudurum ve manzaraların tekrar canlandığını savundu. Bundan yola çıkarak ta, halüsinasyonları (varsanımlar) “bilincin akışı kayıt şeritlerinin yeniden canlanması” olarak tanımlandı.