15 Haziran 2010 Salı

YAPAY UYARILARLA DÜNYA YARATMA: 'SANAL GERÇEKLİK'

"Dış dünya" veya "madde" olmadan, algıların çok gerçekçi olarak yaşanabileceğine dair günümüz teknolojisinde de çok önemli örnekler bulunmaktadır. Özellikle son yıllarda büyük bir gelişme gösteren "sanal gerçeklik" kavramı, bu konuda fikir vericidir.




Adana'da bir yazılım firması tarafından ar-ge çalışması sonucu deneme amacıyla üretilen ve dünyada az sayıda örneği bulunan ''sanal gerçeklik'' cihazı, Milli Savunma Bakanlığı ve bir otomobil firmasından ilgi gördü. Firma cihazın kullanım alanlarını genişletmek ve fonksiyonlarını geliştirmek için TÜBİTAK'tan destek aldı.

Geliştirilen sanal gerçeklik cihazı, kullanıcının hareketlerini algılayan sensörler ve elektronik devreler içeren bir kart, küçük iki ekrana sahip gözlük ve 3 boyutlu görüntüler oluşturan bilgisayar ile çalışmaktadır.




Özellikle askeri ve eğitim amaçlı kullanılıyor. ABD ordusunun da kullandığı bu cihaz sayesinde, örneğin askeri personel riskli ve tehlikeli arazilere gidecekse, oraya gitmeden önce o arazilerde üç boyutlu görüntüler eşliğinde hareket edip, orada olduğu duygusunu yaşayarak deneyim kazanabiliyor. Bu, Güneydoğu Anadolu bölgesinde araziyi tanıyan teröristlere karşı, Türk askerine avantaj sağlayabilir.




Bu cihaz eğitimde de birçok yarar sağlayacak. Örneğin, Coğrafya dersinde öğrenci öğrendiği dağ, nehir ya da ovaya gidip, kendi gözleriyle görme hissini yaşayacak, tarih dersinde ise bir anlaşma imzalanıyorsa, orada kimlerin olduğunu kendi gözleriyle görüp, imzalanan belgede yazanları okuyabilecek. Bu bilgiler yaşanarak öğrenildiği için unutulmayacak bir deneyim olacak ve öğrencilerin öğrenme kapasitesi artacak.

Bunun dışında mimaride, henüz proje aşamasında olan bir evin içerisinde gezip dolaşmayı sağlayacak cihazın, turizmde de tatile gidilmek istenen yeri görme olanağı sunabilecek. 

Eğer bu cihazın fonksiyonları geliştirilirse öğrenciler sanal bir kadavra üzerinde çalışabilecek ya da önemli bir ameliyat öncesi, doktorlar sanal olarak ameliyatın pratiğini yapıp, operasyonun başarısı arttırabilecek.

Bu örneklerde de görüldüğü gibi, yapay uyarılarla bir insana gerçek olmayan bir dünya gerçek gibi gösterilebilmektedir. Son yıllarda çekilen bazı ünlü filmlerin bu konuyu ele alması da son derece dikkat çekicidir. Örneğin The Matrix isimli filmde, filmin iki kahramanı, bir koltukta yatar vaziyette iken, sinir sistemlerine bir bilgisayar bağlandığında kendilerini bambaşka mekanlarda görmektedirler. 

Sonuç olarak günümüz teknolojisi ile yapay uyarılar ile yapay görüntüler, diğer bir deyişle yapay bir dünya oluşturmak mümkündür. Bu yapay görüntülerin gerçeklerinden hiçbir farklarının olmadığı, deneyen kişiler tarafından ifade edilmektedir. O halde, biz de her an gördüğümüz "yaşam görüntüsü"nün, dışarıda asıllarının mutlaka var olduğunu ve muhatap olduklarımızın da bu "asıllar" olduğunu iddia edemeyiz. Bu algılarımızın nedeni çok daha farklı bir kaynak olabilir.