Hipnozu yaşattığım kişilerin hipnoz tanımları bireysel farklılıklar gösterebilmektedir. Yer yüzünde ne kadar insan varsa o kadar farklı hipnoz vardır diyebilirim. Danışanlarımdan seans sonrasında ki dönemlerde hipnozu tanımlamalarını isterim. Aşağıda hipnozu danışanlarımın dili ile sergilemeye çalıştım. Kişinin Hipnoz hakkındaki bilgisi ve hipnozdan beklentileri de yaptıkları hipnoz tanımını etkilemektedir. Aşağıdaki sözleri danışanlarımın ilk seanstan hemen sonra ve sonrasında söyledikleri sözlerden derledim.
-Hipnoz içselleşmekmiş.
-Çok hoş bir duygu.
-Hipnoz içsel huzuru yakalamak gibi bir şeymiş. Hipnoterapi ise zaten bizde var olan ve fark ettiğimiz bu içsel huzur sayesinde sorunlarımızın karşısına daha güçlü çıkmak gibi bir şey.
-Tüm enerjim beynimden toplanmıştı.
-Hipnozda beynim tüm baskı ve yüklerden kurtuluyor.
-Hipnoz sadece beyin olarak var olmak gibi bir şey. Ve her şey çok berrak.
-Kendinizi resetlemek gibi bir şey.
-Çok yoğun bir uyuşukluk.
-Hipnoz insanın kendini bulmasıymış.Tüm cevaplar bendeymiş.
-Hipnozda vücuduma yabancılaşırken, benliğime yakınlaştığımı hissettim.
- Kendimi ameliyattan çıkmış gibi hissediyorum.
-Farklı bir dünyaymış yahu bu hipnoz.
-Seansa girmeden önce her yerim ağrıyordu. Çıktıktan sonra kendimi aynen bir melek gibi hissettim.
- Bir parçam sizi dinleyebilirken diğer parçam başka bir yerdeydi.
-Çok ağırlaştım.
-Garip şeymiş bu hipnoz.
- Sanki burada değildim. Sanki kendi vücuduma dışarıdan bakıyordum.
- Seans esnasında bir an sol yanağım kaşındı. Yanağımı kaşımak için önce elimin nerede olduğunu arayıp bulmam gerekti. Nihayet elimi buldum ancak bu sefer elimi kaldıracak gücü bulamadım.
- Hipnozdayken beynim bomboştu. Anlayamadığım şey beynimin bomboş olmasına rağmen daha önce asla düşünemediğim ve farkında olamadığım düşüncelere nasıl ulaştım. Yani daha önce aklımda öyle sorular vardı ki düşünmekten beynim yorgun düşerdi. Hipnozda bu soruların yanıtına nasıl beynim bom boş iken ulaşabildim? Hı?...
- Her zaman başka insanlarla tanışır ve memnun oldum deriz ya ; bu sefer hipnoz ile kendimle tanıştım ve memnun oldum dedim. İnsanın tanımadığı yönleri ile tanışması çok güzel bir şey.
- Hayatımda kendi üzerimde bu kadar iyi kontrol sağlayabildiğim başka bir anım yok.
-Şu an kendimi harika hissediyorum ve çok mutluyum. Gevşemiş olmak ve gevşemek için uzaylı olmanın gerekmediğini öğrenmek gerçekten müthiş.
- Bulutların üzerinde uzanıyordum.
- Her renkten ışıklar görüyordum.
- Hipnoz ile kendi iç devrimimi gerçekleştirdim.
- Hipnozla buradan Tahiti'ye ve Jamaika'ya en kısa yoldan gidilebiliyormuş.
- Hipnoz ben değişirsem çevremdeki her şeyin değişebileceğini bana gösterdi.
- Hipnozda insanın aklına normalde hiç gelmeyen ilginç düşünceler geliyor.
- Hipnozda bana ait olmayan beni buldum.(Bu söz benim danışanıma değil başka bir arkadaşımın danışanına aittir.)
-Zaman zaman tatillerde ve rahat olduğumuz anlarda hiçbir şey düşünmeyiz ve aklımıza o an gündemde olmayan bir çok düşünce gelmeye başlar. Sanırım benim yaşadığım hipnozda böyle bir şeydi.
-Boşluğun içinde bir yol açılıyordu. Sanki uzaydaymışım gibi. Bir yerlere girdim çıktım. Tünellerden geçtim.
-Hani bazen müthiş yorgun ve uykulu olursunuz ancak ne yaparsanız yapın uyuyamazsınız. Hipnozda olmak bu duruma benziyor. Vücut uyumak istiyor ancak beyin uyumuyor ve beyin her zamankinden daha işlevsel çalışıyor.
-Canım tatil isteyince buraya geleceğim.
-Hipnoz yenilenmek gibi bir şeymiş.
-Hani bazen arkadaşlarımız bize "sen ancak onu rüyanda görürsün" der ya işte aynen bunun gibi rüyamda görmeyi çok istediğim ancak göremediğim şeyleri şimdi hipnozda gördüm.
-Hipnozdayken koşmak istedim. Müzik dinleyerek koştum biraz. Tabi bu koşma sadece hayal olarak gerçekleştiriliyordu. Ancak bu hayal çok canlıydı. Öyle ki gerçekte koşmadığım halde vücudumun terlediğini hissettim.
-Öncelikle şunu söylemeliyim ki hipnoz terapinin dışında ilginç bir deneyim oldu benim için. Ruhumun yanaklarını sıkmak istedim. Kendimi dinlediğim zamanda aynı tadı hazzı alıyorum. Ve sizin telkinleriniz kulaklarımda hala. Beni gülümsetiyor. O hipnoz anını unutamıyorum. 4 köşe olmak buymuş. 4 köşeydim. Kollarımı kaldırabilsem kendime sarılacaktım. "Merhaba ben. Seninle tanıştığıma memnun oldum." diyecektim. Yazarken bile o tadı yaşıyorum. Teşekkürler.
-O koltuktan hiç kalkmak istemiyordum, biraz
iddialı bir cümle olacak ama o anda hayatımın kalanını o koltukta oturmak için bağışlayabilirdim. Yani ömrümün sonuna kadar o koltukta kalabilirdim. O kadar iyi hissediyordum kendimi. Şu an düşünüyorum da yine bu tuşlara dokunarak sizinle ilk teması kurmuştum, ne kadar iyi yapmışım kendimi tebrik ediyorum. Ağzınızdan çıkan sözcükler, mekanlar, duygular üç boyutlu olarak karşımdaydı. Hem o duyguyu hissediyordum hem de görüyordum. Hissettiklerim ve gördüklerim çok gerçekçiydi, çok derin hissediyordum.