11 Mart 2011 Cuma

BEYNİN YARISININ ÇALIŞMAMASIYLA ORTAYA ÇIKAN "İHMAL SENDROMU".. HAYATIMIZIN SADECE YARISINI ALGILASAYDIK...!

Bir gün baktığımızda karşımızdaki duvarın sadece yarısını görseydik, resmin sadece yarısını fark etsek, kelimelerin sadece yarısını görsek nasıl bir dünya ile karşı karşıya kalacağımızı hiç düşündünüz mü? Ceketimizin sadece bir kolunu giysek, yüzümüzün sadece tek tarafını traş etsek yada tek tarafına makyaj yapsak;  bir korku filmini anımsatan bu örnekler aslında her an karşı karşıya olduğumuz, bir adım önünüzdeki bir tehlike ...

 İnsan beyni iki ayrı yarım küreden oluşmaktadır.       

Her iki yarın küre vücudumuzun iki yarısından gelen bilgi ve uyarıları değerlendirmektedir. Beynimiz iki farklı yönden gelen uyarıları birleştirmekte ve tek bir algı haline getirmektedir. Bu sayede kesintisiz bir görüntü görürüz ya da vücudumuzu tek parça olarak hissederiz. Beynin bu mükemmel çalışması kimi zaman sekteye uğrar, bu durumda hayatımızın yarısını neglect (ihmal) etmeye başlarız. Bu rahatsızlığa da neglect (ihmal) sendromu adı verilen beyin rahatsızlığı adı verilir.

İhmal sendromu beynin sağ yarımküresinde oluşan hasarın sonucunda ortaya çıkmaktadır. Özellikle temporal ve parietal lobların birleşme alanlarında oluşan hasarlar neglect sendtromu ile sonuçlanır. Bu hasar beyne zarar verecek ağır bir kaza ya da bir inme sonrasında oluşabilir.

Beynimizin sağ yarımküresinin hasar görmesi sonucunda vücudumuzun sol tarafından gelen tüm uyarıları reddetmeye başlarız. Bu reddetme kimi zaman vücudumuzun o bölümü reddetmemize kadar gider. Birçok vakada hastalar sol ayağını ya da sol kolunun vücudunun bir parçası olarak kabul etmezler. Bu nedenle uzuvlarının kontrolünü yitirirler. İhmal sendromu hastalarının birçoğu tabaklarının sol tarafındaki yemekleri yemeyi reddederken bir kısmı da yüzünün sadece tek tarafına makyaj yapar ya da traş eder

İhmal sendromu insanın hafızasını de etkiler. Hastaların kazadan önce gördükleri cisimleri tarif ederken sadece bir yarısını tarif ediyorlar. Diğer yarısı ihmal ediyorlar.
Hastaların büyük bir kısmı hatıralarının, rüyalarının hatta halüsinasyonlarının sol tarafını yok sayıyor tek taraflı kabul ediyor. Bir kısım vakalarda ise hastalar uzuvlarını ihmal etmeye başlıyorlar. Kaydedilen bir vakada hasta uyandığında kendi sol ayağını bir kadavranın ayağı olarak zannettiği için korkuyla yataktan atmaya çalışıyor. Diğer vakalarda da hastaların “Bu el kime ait bilemiyorum, ama yüzüğümü parmağından çıkarması lazım “ yada “Bu sahte bir kol benim vücuduma birisi takmış, kızımı gerçek kolumu bulması için gönderdim” dedikleri gözlemlenmiş.

İhmal sendromu hastalarının bir kısmı odanın sol yarısını ihmal ederken bir kısmı da odanın tamamını fark ederken sadece içindeki cisimlerin sol yanlarını ihmal etmekte. Bu nedenle sendromun tedavisinde hastanın sol tarafını fark etmesi sağlanmaya çalışılıyor. Sol tarafından top göndererek yada sol tarafının da katıldığı oyunlar oynatarak rehabilite edilmeye çalışılıyor.

Beynimizdeki küçük bir hasar hayatımızın yarısını elimizden almaya yetiyor. Bir trafik kazası yada bir damar tıkanıklılığı bir anda bizleri resmini yarısın gören, vücudunun yarısını kabul yazıların yarısını okuyabilen bir hale getiriyor. Asıl harika olan beynimizin trilyonlarca uyarı doğru okuyup doğru anlayıp doğru yorumlayabilmesi. Beynin bu kompleks yapısı karşısında heyecanlanmamak mümkün değil…







İnsan beyni bir mucizeler ağıdır.

İnsanın beyninin içinde ortalama 100.000.000.000 (yüz milyar) nöron (sinir hücresi) bulunmaktadır.






 Bu mükemmel ağı daha iyi anlamak için şu örneği verebiliriz: Beyindeki bu nöronlar, sahip oldukları uzantılardan uç uca eklenecek olursa, uzunlukları birkaç yüz bin kilometreyi bulmaktadır İnsan beyninde aynı zamanda 100 trilyonda sinaps bulunur. Vücuttaki herhangi bir hücre, sinapslar yoluyla, 1000 ayrı beyin hücresi ile bağlantı kurabilmektedir. Bu olağanüstü ağ sayesinde meydana gelen bilgi işlem hızı, gerçek anlamda hayret vericidir. Tek bir bit'lik bilgi, bir anda tam 100.000 nörona ulaşabilmektedir. Bu özelliği ile beyin, bilinen en hızlı bilgisayardan yüz binlerce kat daha hızlıdır.



İnsanlara armağan edilmiş bu değerli hediyenin sahibi, çeşit çeşit nimetleri karşılıksız bağışlayan Yüce Allah'tır. Üstün yaratılış harikası beynin varlığı, Yüce Rabbimiz'in büyüklüğünü ve kudretini bir kez daha sergilemektedir.


*** “Andolsun, Biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık. Sonra onu bir su damlası olarak, savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik. Sonra o su damlasını bir alak (embriyo) olarak yarattık; ardından o alak'ı (hücre topluluğu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne Yücedir. (Müminun Suresi, 12-14)”